İçimizden Birisi: Bridget Jones

İçimizden Birisi: Bridget Jones

Başarıları,şanssızlıkları,saf halleri,hayal kırıklıkları ve belki de en önemli detayı aşklarıyla içimizden birisi Bridget. Serinin hangi filmini önce izlediğinizin bir önemi yok. Bridget hep aynı Bridget Jones idi.

Küçük yaşlarda izlemiştim serinin ilk filmini o zamanlar elbette anlayamamıştım Bridget’ı. Yaş ilerledikçe tekrar tekrar izledim ve ‘ ah kendimi Bridget Jones gibi hissediyorum’ diye düşündüğüm zamanlar oldu. Aslında hayatımızın bir döneminde Bridget’de kendimizi görmedik mi?

 

Şimdi bu seriyi neden izlemeliyiz haydi başlayalım. 🙂

*Bridget Jones, Helen Fielding’in yazdığı ve ilk olarak 1996 yılında yayınlanan bir kitabın ana karakteridir.

-Sharon Maguire’nin yönetmenliğini yaptığı, başrollerini ise Renee Zellweger, Colin Firth ve Hugh Grant’ın paylaştığı film 2001 yılında sinema severlerle buluştu. (Bridget Jones’s Diary)

-Bu sefer 2004 yılında karşımıza yine aynı oyuncular ile çıktı. Yönetmenliğini bu kez Beeban Kidron üstlendiği film Bridget’ın yalnız geçirdiği yıllar tarih oluyordu. Belki de hayatının aşkını bulmuştu? 🙂 ( Bridget Jones: The Edge Of Reason)

-Aradan yıllar geçti serinin üçüncü filminin gelebileceğini pek düşünmemiştik. Eh bizim Bridget artık bir yetişkindi mantıklı kararlar veriyordu (kısmen). Mark ise evlenmiş bir düzen kurmuştu. Daniel ise nerede,ne oyunun peşinde…Filmin sonunda öğreniyoruz tabi. Her neyse 2016 yılında yönetmenliğini yine Sharon Maguire’nin üstlendiği filmde aynı oyuncu kadrosu yer alıyor ancak Hugh Grant yerine Patrick Dempsey’i (Jack) kadroda görüyoruz. (Bridget Jones’s Baby)

*Sahi bebek kimden Bridget?

 

Bay doğruyu bulmak hiç kolay değil. Bridget’ın da erkekler aklını karıştırıyor. Sorarım sizlere hangimiz kolay yoldan ya da kestirmeden doğru kişiyi buldu? (Şanslı kişileri bunun dışında tutuyorum J ). İşkoliğinden,kibirlisine,yalan söyleyeninden onu yok sayana kadar hep yanlış tercihlerde karar kıldı. Bridget’a göre erkekleri çözmek hiç de kolay değildi. Kalbimiz ile mantığımızın da aynı noktada buluştuğu,zihnimizi yormayan biriyle karşılaşmak günümüzde de zorlaştı. Evlenenleri de hesaba katarsak sayısı az olan bay doğru gittikçe azalıyordu. Belki de Bridget ile ilk ortak yönümüz budur?
* ‘’Doğru kişiyi bulduysanız eğer tebrik ederiz ve mutluluklar dileriz. 🙂

Her zaman güçlü rakiplerinin yanında fiziğine de dikkat etmesi gerekiyordu. Fit kalmalı ve mücadeleyi elden bırakmamalıydı.  Sağlıklı beslenme ve spor derken o zamanla büyüyen popomuzu da eritmeye çalışmak bu mücadelenin en zorlu ve sabır isteyen kısımlarından biriydi.

‘’Canım Bridget seni o kadar iyi anlıyorum ki…’’

İşini severek ve ne istediğini bilerek ilerlemek gibisi yoktur elbette. Tüm iyi niyeti ve hırsına yenik düşmeden en başlarda olduğundan daha farklı bir noktaya geliyor. Hem de adil olarak.

Ah ne güzel dostlar biriktirdik. Bir elin parmağını geçmeyen can dostlarımız. Bridget’da o dostlara sahipti. Onu ne yaparsa yapsın,ne söylemiş olursa olsun hep seven dostlarıyla. Başına bir şey geldiğinde o üç arkadaşı her zaman yanında oldular.

Biliyoruz ki her zaman başımıza güzel şeyler gelmez. Mutlu olduğumuz kadar mutsuz olduğumuz ve belki de bu günlerin asla geride kalmayacağını düşündüğümüz anlarda oldu. Başımıza ne dertler açarsak açalım sonunda mutlaka bunları yenmeği bildik. Tıpkı Bridget gibi..

 

*O yüzden tam olarak içimizden birisi Bridget Jones. 🙂

Sedalizm

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir