Görünmezlik ve Işınlanma Üzerine En Tehlikeli Deney: Philadelphia Deneyi
Amerikan Hükümeti; ABD Deniz Kuvvetleri’nin kendi donanma gemilerini düşman radarları tarafından tespit edilemez hale getirmek ister. Böylelikle savaş sırasında ezici bir üstünlük sağlayacağını düşünmektedir. Bu amaçla bilim insanlarından bir çalışma yapmasını ister.
1933 yılında Nikola Tesla ile anlaşma sağlanır. Tesla’nın başkanlığını yaptığı bir grup bilim insanı işe koyulur ve Philadelphia Deneyi resmi olarak başlamış olur.
Tesla 3 yıl sonra bu deneyde çok önemli gelişmeler elde etmiştir. Öyle ki; insansız bir gemiyi gözden kaybedip daha sonra da onu başarılı bir şekilde geri getirmiştir. Ancak yetkililer bu deneyin insanlı olarak yapılması konusunda ısrarcı olduğundan Tesla bunun insanlara zarar gelmeden yapılmasının imkansız olduğunu söylemiştir.
İki taraf arasında bir orta yol bulunamadığından Tesla son aşamada bu projeden ayrılmış ve John von Neumann başkanlığı devralmıştır.
Amerikan Hükümeti için çalışan bilim insanlarından biri de; Albert Einstein’dır. Einstein’ın Birleşik Alan Teorisi’nin Philadelphia Deneyi’ni başarıya ulaştıran kilit noktalardan biri olduğu düşünülüyor.
Philadelphia Deneyi
-
1943 yılının Haziran ayında deney ilk kez insanlı olarak denendi.
Deney için USS Eldridge isimli küçük bir askeri gemi seçildi. Gemiye elektronik manyetik alan oluşturucu donanımlar yerleştirildi ve Philadelphia Deniz Üssü açıklarında teste başlandı.
-
Deney sırasında gemide 104 mürettebat vardı.
İlk önce elektro manyetik alan devreye sokuldu. Gemiden yeşil bir duman çıkmaya başladı ve sadece birkaç dakika sonra bu yeşil duman geminin etrafını sardı. Bu yüzden gemiyi görmek olanaksızlaştı.
Gözlem noktasındaki alıcılar geminin kuvvetli elektro manyetik alanla çevrelendiğini gösterdi.
Duman çekildiğinde deneyin istenenden daha başarılı olduğu gözlemlendi.
Gemi sadece radardan değil, mürettebatla birlikte başarılı bir şekilde gözden de kaybolmuştur. Radarda ve başka hiçbir cihazda gemi görünmüyordu.
Yaklaşık 15 dakika sonra yeşil duman yeniden belirdi ve duman geri çekilirken gemi tekrar görünmeye başladı.
En Büyük Terslik
Gemi başarılı bir şekilde geri geldiğinde gemiye telsizle mesajlar gönderilir. Ancak bir terslik olduğu ortadadır. Çünkü iletilen telsiz mesajlarına hiçbir şekilde bir cevap gelmez.
Bu nedenle bir ekip kontrol amacıyla gemiye çıkar.
Gemiye çıkan ekip; mürettebatın çoğunun sinir krizi geçirdiğini, kalan kısmının ise hafızlarını kaybetmiş olduğunu görür.
Donanma bu kişileri ihraç ederek yerine başka bir mürettebat atamıştır.
Hükümet, sorunların ortadan kalkmasını istediği için bilim insanları gemide bazı değişiklikler yaptı ve bir ay sonra deney tekrarlandı.
USS Eldridge Üzerinde 2. Deney
Bilim insanları bu kez geminin radara yakalanmaması için kısmi bir görünmezlik isteyerek deneye başladılar.
Geminin önce elektro manyetik jeneratörleri çalıştırıldı ve gemi bir kez daha gözden kaybolmaya başladı.
Bu sefer her şey daha kontrollü ve istenildiği gibi gittiği için yetkililer sevinirken bir anda gemiden gözleri neredeyse kör edecek kadar güçlü parlak mavi bir ışık patlaması meydana geldi ve gemi tümüyle gözden kayboldu.
Bilim insanları deneyi sonlandırmak için son çare olarak ana jeneratörlerin güç miktarını düşürdüler ve yükselen yeşilimsi bir dumanla gemi tekrar görünmeye başladı.
Mürettebat Mahvolmuş Durumda
Geminin eriyen bölmeleriyle iç içe geçmiş durumda olan personelin yanı sıra bazıları da boş bakışlarla sağa sola koşup duruyordu. Sağ olarak kurtulanların tutarsız hareket ve davranışlarından daha büyük bir sorun vardı: Zaman zaman yine görünmez oluyorlardı.
Gemi Kaybolduğunda Nereye Gidiyordu?
Geminin kayboluş esnasında nereye gittiği ancak birkaç gün sonra anlaşıldı. Gemi deneyin yapıldığı yerden tam 640 km ötedeki Norfolk Deniz Üssü’nde ortaya çıkıyordu. Deney süresince orada bulunuyor, deney sonlandırıldığında ise Philadelphia Deniz Üssü’ne geri dönüyordu.
Neden Norfolk Deniz Üssü’nde Ortaya Çıkıyor?
Çünkü gemi geçmişte oradaydı!
Bunu ise Albert Einstein’ın zaman hakkındaki teorileriyle açıklıyorlar: Zaman akıp giden bir nesne değildir. Sadece yaşanılan her an bir yerlerde kaydolur ve bekler.
Yüksek oranda manyetik rezonans sonucu gemi üzerinde zaman – boyut kırılması oluşmuş, molekül transferi gerçekleştirmiştir. Bu transfer ise geminin geçmişte bulunduğu bir limana doğru olmuştur.
Philadelphia Deneyi’nin sonucunda görünmezlik deneyleri son buldu. Amerikan Hükümeti ve Deniz Kuvvetleri ise böyle bir deneyin yapılmış olduğunu asla kabul etmediği gibi tüm bunların asılsız ve hayal ürünü olduklarını söyledi.