Uçurtma Avcısı’ndan 10 Güzel Alıntı

Uçurtma Avcısı’ndan 10 Güzel Alıntı

Uçurtma Avcısı – Khaled Hosseini

Uçurtma Avcısı; arkadaşlığın küçük bedenlerdeki büyük savaşını anlatıyor. Cesaret, vicdan, adalet, sevgi, bencillik, arkadaşlık, sadık olma duygusu gibi pek çok konuyu bir arada işleyen ve Sovyet işgalinin ardındaki o görünmeyenleri bize gösteriyor. Baba-oğul ilişkilerine nokta atışları ile muazzam bir kitap. Okurken kendinizi de sorgulamaya hazır mısınız? Biz şimdilik sizle sadece en güzel alıntılarını paylaşacağız.

“Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir. Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun.”

 

“Çocuklara sözler vermek çok tehlikeli bir şeydir.”
“Çocuklar boyama kitabı değildir, onları en sevdiğin renge boyayamazsın.”
“Sonunda, kaçtım. Kaçtım, çünkü korkağın tekiydim. Assef’ten, bana yapabileceklerinden korkuyordum. Canımın acımasından korkuyordum. Sırtımı o sokağa, Hasan’a dönerken, kendi kendime böyle söyledim. Buna kendimi inandırdım. Ödlekliğe canı gönülden sığınıyordum, çünkü öteki seçeneği, kaçmamın gerçek nedenini itiraf etmem demek, Assef’e hak vermem demekti: Bu dünyada hiçbir şey bedava değildi. Belki de Hasan, Baba’yı kazanmak için ödemem gereken bedeldi; kurban etmem gereken koyun. Peki, hakça bir bedel miydi? Yanıt, onu susturmama gere kalmadan, zihnime süzülüverdi: Altı üstü bir Hazara’ydı, öyle değil mi?”
“İlkokul birinci sınıf kitabımı bile okuyamayan Hasan, beni rahat rahat okuyordu.”
Şöyle dedi: ”Çok korkuyorum.” ”Neden?” diye sordum. ”Öyle mutluyum ki, Doktor Resul. Böylesine büyük, müthiş bir mutluluk, insanı korkutuyor.” Yine nedenini sordum, şöyle dedi: ”Senin bu kadar mutlu olmana, ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler.”
“Özü sözü doğru olanların ortak yönü de budur; Karşısındaki kişinin de içten konuştuğunu sanırlar.”
“Suskunluk, huzur içeriyor. Sakinlik, dinginlik. Yaşam düğmesinin sesini kısmak gibi. Sessizlik ise düğmeyi kapatmak. Kesmek. Tamamen durdurmak.”
“Yukarıda bir yerde bir Tanrı varsa, umarım benim viski içmem ya da domuz yememden çok daha önemli meselelerle uğraşıyordur.”
“Odada bizimle birlikte soluk alıp veren, terleyen bir şey daha vardı: Geçmiş.”

Kübra Çoban

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir