Martı: Çehov’dan Bir Esinti

Bu sezonun bilet bulmakta zorlandığım ve kapalı gişe oynayan Çehov ‘dan Martı’nın sonunda izleyebildim. Çehov ‘un oyunlarıyla bağ kurmakta, anlamakta zorlanırım. Bu yüzden oyunda farklı bir şeyler yazmaya çalışan ve izleyicisi tarafından anlaşılmayan karakteri izlerken Çehov kendini yazmış hissine kapıldım.
– Neden hep karalar giyersiniz?
– Hayatımın yasını tutuyorum. Çünkü mutsuzum
İlk defa bir tiyatro oyununu anlamak için tez okudum. Evet, 3 tane bu oyun ile ilgili yazılmış yüksek lisans tezi okudum. Oyun yeniden ve modern şekilde uyarlanırken bazı kısımları çıkartılmış. Bu tip oyunlarda bir cümle bile oyunun sonuna etki edebiliyor. Devlet tiyatrosunda yaklaşık 150 dakika oynanırken Pürtelaş Tiyatro ‘nun uyarlaması ile 100 dakikaya indirilmiş.
– Ben sizin yerinizde olmak isterdim.
+ O da neden?
– Ünlü, yetenekli bir yazarın kendini nasıl hissettiğini öğrenmek için. Nasıl bir şey şöhret? İnsan nasıl algılıyor onu?
120 yıllık oyun günümüze uyarlanırken kıyafetlerin de çağımıza uygun seçilmesi oyunu yazıldığı 19. yüzyıl Rusya’sından çıkartıp zamansız bir Dünya karmaşasına sebep oluyor. Ünlü bir oyuncu olmak isteyen genç kızın sevimli elbiseleri ile koşuşturması oyunu kurulduğu küçük bir kasaba yaşamından uzaklaştırıyor.
Oyun yaratması gereken varoluşsal yalnızlık sancısını seyircisine geçiremiyor. Oyundaki herkes birine tutkuyla bağlıyken bile bir acıdan çok huysuzluk hakim. Oyun boyunca içki şişesini elinden bırakmayan karakterin keder içinde kıvranırken bir çare aramasını değil herhangi birinin alkol düşkünlüğünü izliyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Pürtelaş Tiyatro ‘nun güncel döneme uyarladığı oyun beklentimi karşılamadı.