Börü – “Çirkin Olsan Bile”
Börü’nün 3. Bölümü de bu akşam yayınlandı. Ama ne yayınlanmak! Bu kısıma girmeden söyleyelim bu bölümün adı; “Çirkin Olsan Bile”
“Hiçbir şey bir çocuğun ölümünden önemli olamaz.”
Asena’nın vicdan azabı ile kestiği saçlarını izleyerek bölüme başladık. Bu dizideki en güzel vurgu “kadın” vurgusudur. Vicdanını ve kalbini yitirmemiş güzel kadınların nasıl asker olabileceğini aynı zamanda da nasıl görev insanı olduklarını izliyoruz. Alper Bey ve ekibinden kusursuza yakın bir iş çıkıyor. Asena bir önceki bölümde ölen küçük çocuğun suçluluğunu yaşarken izleyiciye de yaşatmayı başardı. Behçet Şef ve diğerlerinin “kadın” vurgusu takdire şayan.
Bir tarafta ise Barbaros, Turan, Murat, Kaya ve diğer askerler Sur içinde çatışma halinde. Bu kez bölüm başında 2015 Sur diye belirtildi. Zor bir kıskacın altındalar. Çıkması değil ancak yaşaması çok zor. Bir tarafta ise ne idüğü belirsiz kişiler tarafından Behçet Şef dahil Asena, Tolga, Kemal’e tedbir geldi. Yani kardeşleri orada çatışma altındayken bizim ekip oraya gidemiyor. Birileri Börü’yü öldürmek istiyor.
“Ya atarına ya batarına!”
Çatışma alanında Sur içinde olan Turan ve arkadaşlarını çok zor bir karar bekliyor. Birisi tepeye çıkıp irtibat kurmalı ama kim? Bu şanslı adam Ayı Murat oluyor. Başlangıçta Ayı Murat yanında destek ile giderken Serkan Çayoğlu’nun canlandırdığı karakter Kaya ile Turan geride kalmak zorundadır. Ancak etraflarındaki teröristleri zapt etmek güç bir hale gelir. Öleceğine çok inanan ve tek isteği son kez kızının sesini duymak olan Turan der ki; “Ya atarına ya batarına!”
Ayı Murat’ımız yanındaki desteği zor durumda kalan ve yıkılan binada olan Turan ile Kaya için desteğe gönderir. Tek başına yapabileceğine dair inancı tamdır da zaten ölümü de göze aldığı bellidir.
Ekip arasındaki dostluk ve uyumu her bölüm biraz daha hissederken, dizinin dilinin yumuşamadan devam etmesi sevindirici bir durum. Börü, zehrini dökmek konusunda başarılı en iyi dizi! Zaten diğer türlüsü; Bizi Bozar!
Ve canım İrfan Başkan. Bu kez karşısında silah arkadaşının kızı Asena var. Görevinden istifa etmeye kararlı olan Asena ile uzun bir sohbetleri olur. Burada İrfan Başkan’ın kendi hakkında söyledikleri ekran başındakilere ince bir ayar niteliğinde! İrfan Başkan “Türkiye ne biliyor musun?” diye sorduktan sonra devam ediyor. “Bir rüya. Uğruna isimli, isimsiz can vermeye hazır milyonların rüyası. Mustafa Kemal Atatürk‘ün rüyası, çağdaş olalım diye. Fatih Sultan Mehmet‘in rüyası, Avrupa bize bizim ona imrendiğimiz kadar imrensin diye. Alparslan‘ın rüyası, bir yuvamız olsun diye.”
34 – 50 / “Bizden sadece düşman korkar.”
Börü’nün telsiz kodu olan ve savcının “korkutucu” dediği bu kodun derin bir anlamı var. Biz de bunu İrfan Başkan sayesinde öğreniyoruz. İrfan Başkan diyor ki; “34. Süre Sebe’nin 50. Ayeti – Eğer Haktan saparsam, kendi aleyhime sapmış olurum. Eğer doğru yolu bulursam, bu da Rabbimin bana vahyettiği Kur’an sayesindedir.”
“Börü şehit olur ancak esir düşmez!”
Ayı Murat bir tepenin üzerine çıkıp iletişimi kurar ancak işler ne yazık ki buradan sonrası için güzel ilerlemiyor. O sırada Özge Gürel beliriyor. Şuana kadar bu kadına hiçbir ilgisi olmayan herkes bu sahnelerden sonra Özge Gürel’e aşık olabilir. Ne kadın ama!
Ayı Murat “Çirkin olsam bile mi?” diye soruyor. Üsteğmenden yanıt gecikmiyor ve “Çirkin olsan bile,” diyor.
Son sahne; Gülpembe eşliğinde izleyicinin boğazına düğümü attı. Aylardır beklediğim diziyi kalp sıkışması eşliğinde izledim.
Son olarak; esir düşmemek için kendinden vazgeçen Murat ve Murat gibilerinin canı hep sağ olsun. Ölmesinler…