10×10: Gerçekten Beklentiyi Karşılıyor Mu?

10×10, Cuma günü vizyona giren ve gerilim türünde olan filmlerden bir tanesi. Bununla birlikte benim de beklentiğe girdiğim bir filmdi ancak beni hayal kırıklığına uğrattığını söylesem abartmış olmam sanırım. Bunlardan biri Luke Evans’ın sergilediği oyunculuk ve hikayenin merak uyandırıcılığının çekimlerle kaybedilmesi.
Oysaki temelindeki hikayesiyle oldukça ilgi çekici. Çünkü bu sefer kaçırma niyeti farklıdır ve kurban yer değiştirecektir.
Adım Cathy Noland
Eşini nedenini bilmediği bir şekilde hastanede kaybeden Lewis, yaşanan tek vukuatın eşi olmadığını öğrenir. Artık gerçekleri öğrenmek için aşması gereken iki yol vardır.
Gerçekleri gün yüzüne çıkarabilmek için hedefini kaçırmak ve bununla beraber onu elinde tutabilmek.
Yönetmenliğini Suzi Ewing’in yaptığı, başrollerinde ise Kelly Reilly (Cathy) ve Luke Evans’ın (Lewis) oynadığı film sıradan bir kaçırılma hikayesi gibi durmuyor fakat içine girince ne yazık ki “ilerleyen sahnelerde ne olacak” diye ne bir gerilimin ne de bir merakın içine girebiliyoruz. (En azından benim için öyle) Aslına bakarsınız girdiğim nokta da var tabi… Örneğin ismi neden 10×10?
Hesaplanmayan tek şey kurbanın yer değiştirmesi
Verilen rolün getirisinden midir bilmiyorum ama Evans’ın oyunculuğu geri planda kalırken Reilly için ise özellikle filmin sonlarına doğru “Allahım bu nasıl bir direnmedir” dediğimize göre karakterinin hakkını vermiş olsa gerek. Bundandır ki filmin sonlarına doğru film bizi yakalıyor. En nihayetinde de biri geçmişiyle yüzleşmeye başlamışken diğeri ise gerçeklerle yüzleşiyor. Hesaplanmayan tek şey ise her önleme rağmen kurbanın yer değiştirecek olmasıdır.
Bu bile filmi çekici kılarken ne yazık ki izlerken aynı etkiyi verememekle beraber akıllarda ise yer edinemiyor.
Ya da bir dakika…belki de yönetmen böyle istemiştir. Ne dersiniz? Basit, kısa ve ancak izleyiciyi son 30 dakika geren.