Şahsiyet: Çünkü Nevra Beni Anlıyor

Şahsiyet: Çünkü Nevra Beni Anlıyor

puhutv‘nin kalite kokan muhteşem yapımı Şahsiyet‘in 2.bölümü hakkında konuşmaya, 1.bölümde olduğu gibi en sevdiğim cümlelerden biri ile başlamak istiyorum.

 

“Yanlış bildiğimiz her şeyi unutsak sadece doğrular kalsa burada?” -Agah Beyoğlu

 

Nevra ve Çabası

Kafasına sıkılmış bir adamın alnının ortasında ismi yazan Nevra‘nın hali sizinde içinizi acıttı mı? Tam pes edip kendini bunalıma sokmuştu ki bir anda kendini kendiyle oyun oynamaya karar vermiş bir katilin peşinde buldu.

 

 

Nevra güzel yaşantısını tek kalemde silip polis olmak isteyecek kadar cesur ama bir o kadar da ürkek bir karakter. Bürodaki erkeklerin baskısı ve alayı karşısında bir süre sonra cesaretini kaybetti ve kendini yetersiz görmeye başladı bana kalırsa. Ama keşke tam tersi olsaydı.

Sözünü sakınmayan, zekasını gösterebilen ve omuzları dik bir kadın olarak görmeyi beklerdim Nevra’yı. Sürekli onunla uğraşan ve kıllık yapan ekip arkadaşlarına bu bölüm sanki biraz dişini göstermeye başlayacağının sinyalini verir gibi oldu. Umarım ileriki bölümlerde özellikle o Firuz‘a ağzının payını vermeyi öğrenir.

 

“Bugün bir öküzle tanıştım. Adı; Firuz.” -Nevra Elmas

 

Nevra’nın güçlü görünmeye çalıştığı anlardan biri de otopsi sahnesiydi. Çekingenliğini atmak için duruma ve olduğu yere adapte olmaya çalıştığı yerlerde Nevra izleyiciye tam olarak hislerini yansıtmayı başardı.

 

“Türkiye’de insanlar seri katil olmaz. Türkiye’de insanlar cinnet geçirir.”

 

Nevra ve Ateş

 

 

Ateş Arbay, Nevra’nın peşinde olduğu katilin işlediği cinayeti haber yaparak oyuna dahil oluyor. Metin Akdülger‘in hayat verdiği Ateş Arbay’ın sırf röportaj kapmak istediği için Nevra’nın peşinde olmadığını düşünüyorum. Onun da Nevra konusunda bir takıntısı var, kokusu da yakında çıkar herhalde.

 

 

Zuhal ve Sinir Bozucu Tavırları

 

Agah’ın kızı, Deva’nın annesi olan Zuhal benim için dizide ki en sinir bozucu karakter. Koskoca kadın olmasına rağmen ergen triplerinden kurtulamamış. Ne oğluyla ilişkisi normal ne de babasıyla…

 

 

Kurulu düzenini, kocasını terk edip geldi babasının yanına. Tamam, yaşadıkların kolay şeyler olmayabilir ama bir sakin ol Zuhal. Bir laf edip bin ah işitiyor herkes senden.

Oğlunun ağzından iki kelime zor çıkıyor ama sen maşallah herkes yerine konuşuyor gibisin. Sen zor zamanlar geçiriyor olabilirsin ama oğlun da keyif çatmıyor. Biraz onu, biraz da yanına yerleştiğin babanı bir düşün. Sor bakalım; baban nasıl? 

Agah Beyoğlu ve 8 Nolu Daire

Agah Beyoğlu dizi tarihinde en sevilen seri katil olma yolunda ilerliyor olabilir. Muzipliği, tatlılığı, babacanlığı izleyende bir gülümseme yaratmayı başarıyor.

Agah’ın işlediği cinayetlerin nedenini ne zaman öğreneceğiz?

Duvarına fotoğraflarını astığı herkesle bir derdi var belli. Hepsi suç işlemiş insanlar, o da belli. Peki Agah’ın onları öldürmek istemesindeki tek neden; temiz olmayan sicilleri mi?

 

“Her zamanki gibi gereği düşünülmüş de gereği yapılmamış o mahkemede.” -Agah Beyoğlu

 

8 No’lu Daire‘ye zincirlediği adamla yaptığı konuşma etkileyiciydi bana göre. Hınçla sevilmeyeceğini söyleyen Agah, kadın cinayetlerinde iyi hal adı altında yapılan indirimleri ve mahkemelerin tavırlarını eleştiriyordu. Eleştiriyordu da onun yaptığı ne kadar doğru, orası da tartışmaya fazlasıyla açık.

 

 

Deva ile ilişkileri klasik, tatlı, minnoş bir dede-torun ilişkisi olmayacak gibi. Agah, Deva’nın ağzından iki kelime çıkınca sevinse de Deva onun gizli saklı işler yaptığını ortaya çıkarırsa ne kadar sevinir, orasını göreceğiz.

Agah cinayetleri rastgele işliyor, bunu kapıcıya numara sormasından ve o dosya numarasındaki kişinin peşine düştüğünde anladık. Ama bu cinayetleri neden işliyor, işte bu bölüm en çok bunu sordum.

 

 

Sonuçlardan çok nedenlere takılan biri olarak bu kısımların daha çok işlenmesi kanaatindeydim. 2.bölüm için yazımı burada sonlandırıyor ve size Agah’ın çorapları kadar renkli günler ve geceler diliyorum.

 

Zeynep Haskırış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir