Lise Hayatı Bitmeden Mutlaka Okumanız Gereken 10 Kitap

Lise Hayatı Bitmeden Mutlaka Okumanız Gereken 10 Kitap

John RuskinKitapları iki gruba ayırmak mümkündür: günün kitapları ve her zamanın kitapları” demiş.Bu yazımızda bizce “her zamanın kitapları”nı sizler için bir araya topladık.Belki bu liste daha çok uzayabilir ama bunlar lise hayatınız bitmeden mutlaka okumanızı istediğimiz 10 kitap.Keyifli okumalar 🙂

1-Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnızca Bir Hayvandır

“Daha önce iş yaşamı üzerine çarpıcı görüşleriyle tanıdığımız Ahmet Şerif İzgören bu kitapta daha genel bir yaklaşımla, hayatın her dalında başarı ve mutluluğa giden yola ışık tutuyor. Bazen kahkahalarla gülecek, bazen hüzünlenecek, çokça düşünecek ve bu kitaptan çok keyif alacaksınız. Hayatınızı tekrar gözden geçirmek için 3 saat ayırın ve bu kitabı okuyun.”

2-Ölü Ozanlar Derneği

Geleneklere olan bağlılığı ve katı disiplin kurallarıyla ünlü Welton Akademisi’nin öğrencilerinin okul ve yatakhane arasında geçen tekdüze hayatları yeni İngilizce öğretmenleri John Keating’in okullarına gelmesiyle bir anda değişir. İyi birer üniversiteye girmeleri için onları çok yoğun bir tempoda çalışmaya zorlayan öğretmenleri ve ebeveynlerinin aksine,bu ele avuca sığmaz adamın onlardan tek bir isteği vardır:Anı yaşamaları ve hayatlarını olağanüstü kılmaları. Byron, Shelly, Keats ve Shakespeare ile edebiyatın büyülü dünyasına dalan gençler Keating’in öğrencilik yıllarında üye olduğu gizli bir kulüp olan Ölü Ozanlar Derneği’ni de yeniden canlandırırlar. Ne var ki daha yeni kavuştukları özgürlüklerinin trajik sonuçları olabileceğini çok geçmeden farkına varacaklardır. “Acaba Ölü Ozanlar Derneği’nin bu yeni nesil üyeleri hayallerini yıkmaya kararlı otoritelerin baskısından kurtulmayı başarabilecekler midir?”

3-Momo

Momo karşısındakileri, aptal insanların bile aklına parlak düşünceler getirtecek şekilde dinlerdi… Momo’nun yanında oynanan oyunlar başka hiçbir yerde oynanamazdı. Yaşanılan gün içinde çok büyük bir sır vardır. Bu büyük sır zamandır. Onu ölçmek için saatler ve takvimler yapılmıştır, ama bunlar hiçbir şey ifade etmez. Herkes çok iyi bilir ki, bazen bir saatlik süre insana ömür kadar uzun gelirken, bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçip gider. Çünkü zaman, yaşamın kendisidir. Ve yaşamın yeri yürektir. Bu gerçeği hiç kimse duman adamlardan daha iyi bilemezdi. Bir saatlik, bir dakikalık, hatta bir saniyelik yaşamın değerini hiç kimse onlar kadar iyi ölçemezdi. İnsanların zamanı üzerine planlar kuruyorlar, ince hesaplarla hazırlanmış planlar. Yaptıklarından kimsenin haberdar olmaması onlar için çok önemliydi. Büyük kente yerleşip halkın arasına karışırken hiç dikkat çekmemişlerdi. Hiç kimse farkına bile varmadan adım adım ilerliyor ve insanlara egemen oluyorlardı. Zamanınızı çalıyorlar sevgili dostlar, kendi istekleri uğruna sizi kandırıyor ve zamanınızı çalıyorlar… ama Momo ve çocuklar sizi uyarıyor… Ey İnsanlık, dinle ve anla!… Onikiye beş kaldı… Aç gözünü, tetikte ol… Hırsız çaldı zamanı. Okuyun ve anlayın… zamanınızı çalıyorlar Bitmeyecek Öykü ile çok sevilen Michael Ende‘den efsaneleşmiş bir eser daha… Üstelik yine hem çocuklara hem de çocuk kalmaya uğraşan büyüklere…
(Tanıtım Bülteninden)

4-Küçük Prens

“Hoşça git,” dedi tilki. “Vereceğim sır çok basit: İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez.” Küçük Prens unutmamak için tekrarladı: “Gerçeğin mayası gözle görülmez.”
(Tanıtım Bülteninden)

5-Alice Harikalar Diyarında

“”Ah benim kulaklarım, vah benim bıyıklarım… Eyvah, geç kaldım!” Beyaz Tavşan’ı takip edip, Alice’le beraber tavsan deliğinden aşağı düşmeye hazır misiniz? Tüm zamanların en unutulmaz hikâyesi Alice Harikalar Diyar’ından, sizi Harikalar Diyar’ının o büyülü dünyasına davet ediyor. Şapkacı ve Mart Tavşanı ile çay içip, Gülkedisi ile sohbet ederken, bir kez daha bu garip diyarda her şeyin mümkün olduğuna şahit olacaksınız”

6-Savaş Sanatı

Esrarengiz bir Çinli savaşçı – filozof tarafından günümüzden iki bin yıl önce yazılan Savaş Sanatı belki de dünyanın en etkili ve saygın strateji kitabıdır. Nitekim yazıldığı tarihden bugüne askeri önderler ve stratejistlerce olduğu kadar, Asya kıtasında, çağdaş politikacılar ve yöneticiler tarafından da hala aynı şevkle okunup incelenmektedir.Feodal kültürden, adeta bir gecede, tüzel kültüre geçiveren Japonya’da Savaş Sanatı’nın günümüzdeki öğrencileri bu klasiğin stratejilerini çağdaş politika ve iş dünyasına aynı özenle uygulamaya devam ediyorlar. Hatta kimilerince Japonya’nın savaş sonrası yükselişinin temelinde Sun Tzu‘nun sürekli olarak vurguladığı şu ilke yatıyor:Savaşmadan kazanmak en iyisidir…
(Tanıtım Bülteninden)

7-Martı

Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı.
Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı, bir lokma yiyecek için mücadeleye girişmişti bile. İşte zor bir gün daha başlıyordu.

8-Sefiller

İhtiyaçları fazlalaşan insanlar, kaynakların sınırlarını zorlamaya itilir ve yollarına çıkan savunmasız birinden bile irkilir. İş ve ücretler, yiyecek ve barınma, cesaret ve iyi niyet; hepsi sahip olamadıkları şeylerdir. Işık gölgeye dönüşür ve karanlık yüreklerini doldurur. Bu karanlık, insanın içindeki zayıflığı ele geçirir ve onu utanç verici işlere zorlar. Artık hiçbir dehşet veya korku dışlanmaz. Ümitsizlik ve çaresizlikle hepsi kötülük ve suça yönelir… Hepsi sefilleşmiş, bozulmuş birer pislik gibi gözükür. Fakat o denli alçalmış kişilerin de daha fazla alçalamayacağı bir çizgi vardır ve bu dönüm noktasında, dış dünya adeta yutar bu zavallı, talihsiz, kimliksiz insanları… Onlar Sefiller’dir; toplumdan dışlananlar…

9-Harry Potter Serisi

Harry Potter’ın nefret ettiği teyzesi ve eniştesinin evinden Hogwarts Büyücülük Okulu’na götürülmek üzere alınması ile başlıyor. Kendisine varlığından haberinin bile olmadığı Hogwarts Büyücülük Okulu‘ndan bir kabul mektubu gelen Harry Potter’ın tam 7 sene okuyacağı okula yaptığı ilk yolculuk ise, Londra King’s Cross Tren İstasyonu 9 3/4 numaralı peronda başlıyor. Burada hayatı boyunca yanında olacak arkadaşları Hermione Granger ve Ron Weasley ile tanışan 11 yaşındaki Potter, Hogwarts Ekspresi ile hayatının en önemli yolculuğuna çıktığının farkında değildir.

Annesi ile babasını bir trafik kazasında kaybettiğini zanneden Potter, aslında annesinin bir Muggle yani insan-büyücü, babasının ise safkan bir büyücü olduğunu öğreniyor. Anne ve babasını Voldemort adındaki büyücünün öldürmesi ve bu trajik olaydan sadece onun sağ kurtulmuş olması ise tam bir sürpriz oluyor. Okulun müdürü Albus Dumbledore tarafından karşılanan Potter, tüm büyücülük dünyası için bir kabusa dönüşen güçlü büyücü Voldemort ile sadece onun savaşabileceğini öğreniyor. 11 yaşında küçücük bir çocuk olsa da Hogwarts Büyücülük Okulunda geçireceği 7 senede çok şey öğreniyor ve her kitapta iyi ile kötünün savaşı katlanarak artan bir heyecanla devam ediyor.

10-İnsan Ne İle Yaşar

“Anladım ki; Allah insanların birbirinden ayrı ayrı değil, tek vücut halinde yaşamalarını istediğinden, her birine kendi ihtiyaçlarını değil; hepsi için gerekli olan şeyleri ilham ediyor.Anladım ki, insanlar kendilerini düşünerek yaşıyor gibi görünse de, gerçekte onları yaşatan tek şey sevgidir. Kim severse, Allah’a yaklaşır; Allah da ona yaklaşır. Çünkü o sevgiyi yaratandır ! “

Didem Sarı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir