Çanakkale’nin Kadın Kahramanlarından İlk Türk Hemşire: Safiye Hüseyin Elbi
Safiye Hüseyin; İngiltere’de deniz ateşesi olan Ahmet Paşa ve İngiliz soylularının kızı olan Josephine Wilward’ın çocuklarıdır. Büyükbabası ise Miralay Şükrü Bey’dir.
İlk Türk Hemşire
Safiye Hüseyin dönemin şartlarının aksine iyi bir eğitim gören modern bir Türk Kadınıdır. Hemşirelik mesleğini temsil eden ilk Türk Kadını desek abartmış olmayız sanırım. Kendisine birçok kaynakta ilk Türk Hemşiresi denilmektedir.
Balkan Savaşları
Eğitimi güzel olan bu kadının yüreği de bir Türk’e yakışır şekilde güçlüydü. İlk olarak Balkan Savaşına katıldı. Safiye Hanım’ın bu gönüllü hemşireliği çok sayıda kadına da ilham oldu. Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı’nda kendisinin öncülüğünde İstanbullu hanımlarda fahri hemşire olarak destek verdiler.
I. Dünya Savaşı
Safiye Hanım görev süresince Dr. Besim Ömer Paşa ile de çalışma fırsatı bulmuştur. I. Dünya Savaşı’nda ne kadar varlığı ile yardımcı olduysa sonrasında da Safiye Hanım, Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki Türk esirleri ve öğrencilerine yardım etmek aynı zamanda Kızılhaç Teşkilatı ile görüşme yapabilmek için Avrupa’ya gönderildi. Tabi ki Safiye Hanım bu görevi de layığı ile yerine getirdi. Tüm bunların sonunda hazırladığı raporunu başarıyla sundu.
Çanakkale Savaşı
Başarılı, zeki, yardımsever ve vatanını seven bu kadın bir kez daha bir savaşın hemşiresi oldu. Ondan başka bir şey beklenir mi? Çanakkale Savaşı başladı. Safiye Hanım gönüllü olarak bu kez Reşit Paşa Hastane Gemisi’nde göreve başladı. Safiye Hanım için en ağır dönemlerden biri olmalı. Gemiye sürekli yaralılar taşınıyor bazen gemide yeterli yatak kalmayınca bu hastalar Hilal-i Ahmer Hastanesine götürülüyordu.
Safiye Hüseyin Çanakkale Savaşı’nı şu sözlerle anlatmıştı;
“Çanakkale’de uzun müddet kaldım. Çanakkale’de savaş başladığında Alman Salibiahmer (Alman Kızılhaçı) ile bizim Hilal-i Ahmer Cemiyeti birleşmiş, Reşit Paşa vapurunu hastane gemisi yapmıştık. Ben bu geminin hasta bakıcısı olmuştum”
Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti
Anlatmakla bitmeyecek olan Safiye Hüseyin Balkan ve Çanakkale savaşlarında gönül hastabakıcılık yapmaya devam etti. Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyetinin Hanımlar Heyeti Merkeziyesinin kurucularından oldu. Safiye Hüseyin durmadı. Avrupa ve Amerika’da yer alan birçok kongreye Türk Kadınını ve kendi milletini temsil ederek katıldı. Aynı zamanda Göçmenlere Yardım Derneğinde, Verem Mücadelesinde, Yeşilay Kadınlar Kolunda, Kızılay Sanat Evinde çalıştı.
Kızılay ve Cehaletle Mücadele Derneği’nden ödüller aldı. Çanakkale Savaşı’ndaki gönüllü hizmetlerinin sonucunda kırmızı şeritli harp madalyası verildi. Florence Nightingale madalyasını aldı ve bu madalyayı alan İlk Türk Kadını oldu.
Safiye Hüseyin mesleğine olan tutkusunu şu sözlerle anlatıyor;
“Gittiğim şehirlerde hemen hastaneleri, hemşire teşekküllerini ziyaret ederim. İsviçre’de, Kanada’da bu davaya verilen önemi gördüğüm zaman içim titrerdi. Bütün temennim hemşireliğin bizde de bir an önce layık olduğu mevkie ulaşmasıdır. Bunu görürsem hayatımın en büyük saadetini duyacağım.”
İlk Türk Hemşiresi bu yürekli kadın Safiye Hüseyin 1964 yılında hayata gözlerini yumdu. Ancak biz onu Çanakkale’nin Kadın kahramanı olarak her zaman aklımızın en güncel yerinde tutmaya devam edeceğiz. Birçok konuda öncü olan Safiye Hüseyin; nurlar içinde uyu…