İstanbullu Gelin 48.Bölüm: Kader Motifi

İstanbullu Gelin 48.bölümünden merhabalar. Geçtiğimiz 47.bölümün analizinde sizlerle ufak bir aksaklıktan dolayı buluşamadık. Olsun, kaldığımız yerden devam edelim. Bölümümüz yine biraz Adem’in üzerinden döndü gibi. Olaylar bitmek bilmedi. Pigmelaf.com Sosyal İçerik Platformu olarak İstanbullu Gelin 48.bölüm analizimizi okumanız için sizi yazının devamına davet ediyoruz. Buyurun…
1- Bade ve Murat’ın Vedası
Geçen bölüm yoktum Murat resmen kaçar gibi gitmiş yahu. Berkay Hardal’ın başka bir diziye geçme isteğinden dolayı sindirerek işlenemeden çıktı Murat ve Bade. Giderlerken de annelerine birer mektup bırakmışlar. Açıkçası Murat’ın mektubu baya zoraki ve duygusuz geldi bana. Sırf Esma odayı Süreyya’ya rahat bir şekilde verebilsin diye yapılmış bir ayrıntıydı. Bade’nin Nurgül Abla’ya yazdığı mektubu görmek isterdim ama ne yalan söyleyeyim…Her ikisi içinde hayırlısı olsun diyelim…
2- Burcu’nun Zor Anları
Esma Sultan’ın klasikleşmiş hamam macerasından bu bölüm Burcu’da nasibini aldı. Boran Konağına gelin gelmek kolay değil Burcu Hanım. Birde seni Esma istiyor yani ona rağmen böyle, birde Süreyya’yı düşün o ne yapsın. Süreyya ve İpek’in bir olarak Burcu’yu korkutmasını sevdim. İpek keşke hep öyle kalabilsen ama hemen gerçek yüzünü gösteriyorsun. Burcu’da bu bölüm İpek’in hal ve davranışlarının ani değişimini sonunda farketti. Esma’nın da Burcu’dan asıl isteği Osman’ı bir şekilde evlendikten sonra konağa geri döndürmek. Ama bilmiyorum Burcu bunu ne kadar başarabilir, göreceğiz…
3- Bir Devrin Kapanması
Akif ve Faruk’un arası bu Adem olayından dolayı kötü biliyorsunuz. Açıkçası ben Faruk gibi katı olamıyorum bu konuda. Akif’de kendi açısından gayet haklı, Faruk’da haklı gibi. Ama bu durumu biraz alttan alarak halletmeleri gerekirken daha da şiddetlendi aralarındaki durum ve işten istifaya kadar gitti. Hatta arkadaşlığın bitişi de oldu. Akif’in evde ‘bebişine’ Faruk ile nasıl tanıştığını anlatırken duygulanmadım değil. Akif için Faruk’un yerinin ne kadar ayrı ne kadar özel olduğunu ilk kez bu kadar açık bir şekilde gördük. Bölüm sonu oluşan gelişmeden dolayı da aralarının düzeleceğini düşünüyorum.
4- İpek’in Gücü
İpek sonunda istediği gücü elde etti. Fikret’in Esra’nın evinden çıkışını izledikten sonra gardını bir 5 dakika düşürse de hemen toparladı ve atağa geçti. Önce Adem’in devretmek istediği hisseleri babasını ikna ederek aldı, sonrasında Süreyya’nın da Adem durumunu bildiğini belli ederek evdeki kaosa destek çıktı. Gerçekten ne istiyorsun İpek? Fikret’i hırs için mi yoksa gerçekten sevdiğin için mi geri istiyorsun ben anlayamadım. Fikret ile arasında geçen konuşmaya inanmıştım halbu ki. Galiba ben de Boran Konağı sakinleri gibi biraz safım bu konuda…
5- Süreyya Boran İnadı
Gelin, kaynana toprağından olurmuş derler bilirsiniz. Tam olarak Süreyya-Esma arasındaki ilişkide öyle. Esma Sultan ne kadar inat ne kadar dediğim dedik biriyse gelini Süreyya da o kadar inat. Odayı düzenleme konusunda Esma’dan beklemediğim derece zıtlık gördüm. Son zamanlarda Esma Sultan’ın hep güleryüzünü gördüğümden eski zıt hallerini unuttum galiba. Bunlar yaşanırken Faruk’un da ufak atakları gözle görülür derecede fark edilmeye başladı. Strese bağlı olduğunu düşündüğüm ama büyük ihtimalle büyük bir şeyle karşılaşacağımız bir şey olacak gibi hissediyorum.
Süreyya’ya dişini geçiremeyen Esma’nın sinirden bahçeye çıktığında Garip’den gelen mesajla yüzünde güller açmasına ve dediğini yapmasına bayıldım. Esma’nın telefonunun puntosunun büyüklüğü de ufak bir gülümsetti beni. İstanbullu Gelin’in sevdiğim ayrıntılarından biri de bu. En ufak şeylerle aslında bir dizi değil bir hayatı izliyormuşuz hissiyatını vermesi…
6- Adem Boran’ın Küllerinden Doğuşu
Yaşadığı hayal kırıklığıyla ne yapacağını bilemeyen Adem, hisselerini biricik kuzeni İpek’e devretti. Bu yaptığı yetmezmiş gibi bir de Faruk’a karşı planlarını devreye sokmaya başladı. Son sahneden gördüğümüz Faruk’un Adem’den dolayı olduğuna inanmak istemiyorum…
Adem’in psikolog seansı, bölümün en sevdiğim yeri… Fırat Tanış ve Tilbe Saran’ın sahnelerine bayılıyorum. Bölüme başlığını da verdiğim ‘Kader Motifi’ sahnesini o kadar güzel anlattı ki psikoloğumuz. “Haklı olmak yerine mutlu olmayı seçebiliriz” cümlesi bölümün mottosu. Yapmayı başarırsak dünyanın en şanslı ve mutlu insanı olabileceğimiz cümle. Sizin için sahneyi aşağıya ekliyorum. İzlerken sadece Adem değil hepimiz ders alıyoruz…
[youtube]https://www.youtube.com/watch?v=OeO-gweKNUo[/youtube]
Haftaya İstanbullu Gelin 49.bölümde görüşmek üzere…