İstanbullu Gelin: Bazı Şeyler Yaşanır, Bahsedilmez

İstanbullu Gelin: Bazı Şeyler Yaşanır, Bahsedilmez

İstanbullu Gelin ’in 46.bölümünden merhabalar. Bu bölümümüz şeytan kulağına kurşun (tık tık) tam olarak nazarlık bir bölümdü. Her şey o kadar düzgün ve iyi bir şekilde ilerledi ki bu galiba fırtına öncesi sessizliği gibi bir şey. Biz de bu fırtına öncesi sessizliğinin kısa da olsa PigmeLaf.com Sosyal İçerik Platformu ekibi olarak tadını çıkartalım istedik. Haydi buyurun o zaman yazının devamına…

 

1- Küçük Süreyya Boran

istanbullu gelin 46.bölüm süreyya faruk ile ilgili görsel sonucu

Bölümümüz bir ay zaman atlamasından sonra Melih Kibar’ın güzel mi güzel bestesiyle birlikte Süreyya’nın pantolonun içine girme çabalarıyla başladı. Süreyya’nın o tatlı hallerine bu güzel şarkı eklenince mis gibi olmuş. Diziye o anda farklı bir hava geldi sanki ve bu hava eminim tüm seyircilerin çok hoşuna gitti. Doktor kontrolüne giden çiftimiz de bebeğinin cinsiyetinin Faruk’un istediği gibi KIZ olduğunu öğrendi. Aman da aman küçük Süreyya Boran mı geliyormuş? Valla ben şahsen çok sevindim buna. Bu dünyaya Süreyya’dan bırakın iki taneyi bir düzine olsa belki bir derece kurtarır. Başına iki tane Süreyya Boran’dan olacak Faruk Boran düşünsün şimdi ?

 

2- İpek Boran Sahalara Dönüyor

Çok şükür ki Ada tedaviye cevap veriyor artık korkulacak bir şeyi kalmadı derken Ada için çok korkan anne ve babası biraz aceleci davranıp ikinci çocuğu yaptılar. Tam hamile olduğunu öğrendiğinin üzerine buna gerek kalmadığını öğrenen İpek olayları kendi lehine çevirmeye başladı. Fikret’in boşanmak istemeyeceğini düşünürken boşanma konusunun hala gündemde olduğunu duyduğu an eski İpek olarak sahalara geri döndü ve fitneciliklere başladı. İlk olarak Esra, Süreyya ve Esma derken şimdi de kafayı Faruk’a taktı. Kadının tüm dünya insanlarına karşı bir nefreti var kim oldukları farketmiyor. Ama valla hakkını yememek lazım hepimizi bir an inandırıyordu değiştiğine. Neyse ki hemen kendini gösterdi.

Bu seferde Adem’le kuzencilik oynayarak Boran Konağının üzerine ateşler açmayı amaçladı ama bir şeyi unutuyor karşısındaki Adem. Daha önceki dişini geçirdiği insanlar gibi değil. Bakalım İpek, Adem üzerinde ne kadar etkili olabilecek?

 

3- Osman’ın İç Savaşı

Ben tam Osman, Burcu’dan kurtuldu “rahatladı çocuğum” derken bu bölüm ne göreyim Osman bildiğin üzgün. Gözleri evin içinde Burcu’yu arıyor, onun varlığını özlüyor. Osmanım yapma etme ama ya ☹ Zaten iç dünyasında üzgün olan Osman, Süreyya’yla konuşarak da biraz daha gaza geldi ve aşkını savunmak için kendini Burcu’nun evinin önünde buldu. Evet savunmaya gitti ama birde ne görsün Burcu Hanım arkadaşlarıyla partiliyor. Hiç bozuntuya vermeden içinde olan hislerini Burcu’ya anlatmaya çalışırken yaklaşık olarak 5 kez falan bölününce o da bir insan tabi ne kadar sakin bir yapısı olsa da delirdi ve çaktı kafayı. Osman’nın yaşadıklarının bir dışa vurumu bir rahatlama gibi gözlemlediysek de ben bu durumdan mutlu olan Burcu’ya yine sinir oldum. Hiçbir zaman kendi için kavga eden iki erkeği mutlu izleyen kızları anlayamayacağım. Bu ne çeşit bir egodur yahu! Bir yumruk atınca Osman’ın seni çok sevdiğine inandın yani Burcu? Peki o zaman tebrikler barıştınız!

 

4- Kardeşler Arası Ufak Tefek Nifak Tohumları

Boran Jet’e tam desteğini veren Faruk’un bu projeyi kabul etmediği için kızan ama kabul edince yine kızan bir Fikret gördük bu hafta. Yani burada aslında Fikret’in derdinin şirket falan değil yaptığı her şeyin Faruk için olduğunu gördük. Evin ikinci çocuğu olmayı küçüklüğünden beri hazmedememiş Fikret tanıtım toplantısında da tüm sorular ‘proje babası’ kendine değil Faruk’a gelince ufak çaplı bir sinir krizi geçirdi.

Hadi Fikret’i az buçuk anlıyorum yıllardır orda çalışıyor, emek harcıyor. Peki ya sen Murat? Senin daha üçüncü günden bu durumu kıskanmaya hakkın var mı ya? Hissedarlar olarak kendi ismi sayılmadığı için bozulmasının yanında çalışmaktan da şikayetçi. Gerçi Berkay Hardal yani Murat’ın önümüzdeki hafta Bade ( Hira Koyuncuoğlu) ile İstanbullu Gelin’den çıkacağını duydum. Buna biraz ön ayak olması için Murat’ın kıskançlığının bu kadar göz önüne çıkartıldığını düşünüyorum. Bakalım haftaya nereye gidecek Bade ve Murat çifti…

 

5- Bazı Şeyler Yaşanır, Bahsedilmez

Ana başlığımızdan da anlayacağınız gibi şimdi Esma ve Süreyya’yı konuşacağız. Onun öncesinde Garip ve Esma çiftinden bahsetmezsem olmaz. Hani bu yazının başında maşallah şeytan kulağına kurşun demiştim ya tam da Esma ve Garip çifti içindi işte. Zaten minnoşlukları aşikar ama Garip’in her seven insan gibi sevdiğine destek olmak için Süreyya’dan alttan alta yardım istemesi çok hoştu. Süreyya’da Esma’nın ona yaptığı güzellik karşısında öyle güzel bir jest hazırladı ki…İzlerken üç beş damla gözyaşı döktük. Tam Esma yaptığı her şeyin boşa gittiğini düşünürken, adaylıktan vazgeçmişken öyle güzel geldi ki bu destek ona. Artık sahalara geri dönebilir Esma Sultan olarak.

Gözlerimizden kalpler çıkıyor ??

Boran soyadının avantajlarını sonunda kendi için kullanmaya başlayan Süreyya, kendi grup arkadaşlarına sponsor olmaya karar verdi. Ama buna bile bozulan bir adet Faruk Boran gördük. Faruk tatlım sence de biraz abartmıyor musun ya? Artık hani yeter. O beğenmediğiniz Adem bile Dilara’yı nasıl tebrik etti. Süreyya ne kadar üzüldü ve imrendi görmedin mi? Gördüün gördüün bal gibi gördün ama görmek istemedin her zamanki gibi… Neyse Faruk’a biraz siniri atmışken Süreyya Boran’ın güzel sesinden Zerrin Özer şarkısı olan Kıyamam’ı hep birlikte dinleyelim de bir kulaklarımızın pası silinsin…

Haftaya İstanbullu Gelin 47.bölümde görüşmek üzere hoşçakalın…

 

[youtube]https://www.youtube.com/watch?v=EqZlZ_UAdu4[/youtube]

Sinem Sarı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir