Yakın Markaj: Engin Akyürek
12 Ekim 1981 Ankara doğumlu Engin Akyürek. Sonbahar mevsiminin hüzün kokan aylarından birinde dünyaya gelse de; elmas gibi parlayan içi gülen gözleri, bunun aksini iddia etmektedir sanki. Bir nevi meydan okuma..
Çocukluğunu ve gençliğini Ankara’da geçiren Engin Akyürek, üniversite eğitimini de Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde Tarih Bölümü’nde okuyarak tamamlamıştır.
Bir gün trenle İstanbul’a geldiğinde hayatında yeni bir yolculuk başlıyor Engin Akyürek’in. O yolculukla birlikte kendisiyle tanışmamız ise, 2004 yılında “Türkiye’nin Yıldızları” yarışmasına katılmasıyla gerçekleşiyor böylece.
Bugüne kadar “Yabancı Damat”, “Karayılan”, “Bir Bulut Olsam”, “Fatmagül’ün Suçu Ne”, “Kara Para Aşk”, “Ölene Kadar” dizilerinde rol alan Engin Akyürek; “Kader”, “Bi Küçük Eylül Meselesi” ve son olarak “Çocuklar Sana Emanet” filminde de karşımıza çıkıyor.
Kariyeri boyunca ulusal olarak ödüllere sahip olan Engin Akyürek, uluslararası mecrada da önemli başarıya imza atarak bizi gururlandırmayı başarmıştır.
2015 yılında, uluslararası Seul Drama Ödülleri’nde “En iyi Aktör” seçilmiştir kendisi.
Koreli kardeşlerimizin gözlerinin parıltısı, bu tabloyu anlatmaya değer bence..
[youtube]https://www.youtube.com/watch?v=HR1ag4CL4GI&list=PLfEjylKCnCITqVLyd03OCCrogmXuQImP0[/youtube]
Tabii bununla da bitmiyor. “Kara Para Aşk”‘taki Ömer Demir performansıyla, 2015 yılında International Emmy ödül töreninde yine bir ilki gerçekleştirerek en iyi aktör alanında aday gösterilmiştir. Ödülle dönmese bile, bizleri; böyle bir ilki gerçekleştirerek gururlandırıyor.
Yer aldığı projeler onu adım adım kendi samimiyetiyle oluşturduğu mütevazi hedeflerine yöneltirken, izleyicileri için de yeni birer heyecan teşkil ediyor.
Engin Akyürek’i beklemek bile, sevenleri için heyecan dolu bir keşif..
Her karakter yolculuğunda farklı görüntüsü ve buna paralel duruşuyla dikkat çeken Engin Akyürek’in, bugüne kadar yer aldığı projelere şöyle bir göz atalım o zaman.
Dizileri
Yabancı Damat (2004 – 2007; Kanal D)
İlk olarak Kadir Sadıkoğlu karakteriyle karşılıyor bizi Engin Akyürek. Başlarda hikayenin çevresinde esas kızın peşinde dolanarak kendi içinde hesaplaşan karakter zamanla sevilerek, bağımsız bir karaktere dönüşmüştür. Bu durumun en büyük payı da Engin Akyürek’in sevdiren o samimi karakter vurgusunda yatıyor. Yönetmen koltuğunda Taylan biraderlerin oturduğu 106 bölüm süren dizide, Engin Akyürek’in dışında; Erdal Özyağcılar, Zeki Alasya, Sumru Yavrucak, Binnur Kaya gibi oyuncular mevcuttur. Keyifli ve samimi bir projede yer alan Engin Akyürek’i böylece daha iyi tanımanın vermiş olduğu heyecanı duyarız biz de..
Karayılan (2007, ATV)
Engin Akyürek, “Yabancı Damat”‘tan sonra yine bir Taylan biraderler işiyle daha karşımıza çıkar. Bu sefer “Nizipli Nazım” karakterine can vermiştir. Fakat bu dizinin ömrü fazla olmaz ve bizler “Nizipli Nazım” ın yolculuğunun tadı damağımızda kalır.
Engin Akyürek’i daha da tanımak için, sevenleri tarafından yolları gözlemlenmeye başlanır yavaş yavaş böylece..
Bir Bulut Olsam (2009, Kanal D)
Mustafa Bulut gibi zor bir karakterin üstünden gelmiş, izleyicinin gözünde bir anti kahraman oluşturarak böylesine bir karakteri sevdirmeyi başarmıştır. Nitekim hikayenin senaristi rahmetli Meral Okay, şunları dile getirmiştir zamanında:
“İnanın zor, yazdığın bir karakterin savunmasını yapmak… Mustafa Bulut zor bir karakter. Bir yanı melek, bir yanı şeytan. O yüzden de çok renkli ve cazibeli. Korkusuz, kontrolsüz yaşıyor hayatını. Bu yeryüzünde onu durduracak hiçbir şey yok. Narin’den başka. Sadece onun tarafından sevilmek istiyor. Bunun olanaksızlığını kabul etmek istemiyor. Aşkını, tutkusunu sonuna kadar götürmeye kararlı. Bu uğurda yaralanmak, aşağılanmak, hapse girmek, alaya alınmak, akıl hastanesine düşmek umurunda değil. Yeter ki sevdiği ona bir an baksın. O bir bakışa ömrünü feda etmeye hazır. Bir karakter bu tutkuyu taşıyorsa yanında şiddetini de taşıyor ve bıçak sırtında yürüyor demektir.
İzleyici elbette ya sevecek, ya nefret edecek. Ya da iki duyguyu birlikte yaşayacak ama her durumda ondan gözünü alamayacak. Narin ne kadar kurbansa Mustafa da o kadar kurban. Üstelik Narin’in kurtulma, kaderini değiştirme umudu var. Mustafa’nın ise yok şimdilik. Mustafa Bulut’un bu kadar olumlu ve olumsuz tepki almasında karakter kadar ona hayat veren Engin Akyürek’in müthiş performansının da önemine dikkat çekmek istiyorum. Son yıllarda televizyonda izlediğimiz en özel oyunculardan biri. Gelecekte farklı rollerde de başarısına tanık olacağız.” (Radikal, 2009)
Mustafa Bulut’un tutkusu unutulur mu hiç.. Tutkulu adamlar başka güzeldir. Her ne kadar farklı da olsalara, Engin Akyürek’in de tutkulu kişiliğinin de yansımasıdır bana kalırsa Mustafa Bulut. Efsane bir karaktere de adını yazdırmıştır böylece.
“Baba! Ben seni seviyorum.. Ailemi seviyorum.. Arkadaşlarımı seviyorum.. Bu toprakları seviyorum.. Ama ben aşığım baba! Aşk öğrenilmiyor ki.. İnsanı yakıyor.. Bazen diyorum ki; aklımı, kalbimi söküp atsam.. Ölsem.. Beni hiç sevmedi. Hep korktu benden. Hastalığımdan korktu. Deli sandı. Kaderim buymuş deyip sessiz sessiz durdu. Ben deli değilim baba.. Ben deli değilim.. Ama artık aklımı tutamıyorum baba uçup gidiyor.. Artık benden kimseye hayır gelmez.. Kimseye.. Narin’e bile bunu yaptım. Onu vurdum. Öldürdüm. Katil oldum.”
Fatmagül’ün Suçu Ne (2010 – 2012, Kanal D)
Değerli yazar Vedat Türkali’nin eseri olan “Fatmagül’ün Suçu Ne (Umutsuz Şafaklar)” ‘nin ekran uyarlamasında, “Kerim” karakterine can veriyor Engin Akyürek. Hilal Saral’ın yönetmenliğini yaptığı ve senaryosunu Ece Yörenç ile Melek Gençoğlu’nun kalema aldığı, Ay Yapım imzalı dizide Engin Akyürek; başrolü Beren Saat ile paylaşıyor. Ekran serüvenini 80 bölümle tamamlamıştır.
[youtube]https://www.youtube.com/watch?v=3FrRELIgcoU[/youtube]
“Beni böyle tanıdığın için o kadar üzülüyorum ki .. Aklımdan defalarca tekrarlayıp sana söyleyemediğim o kadar çok şey var ki.. Çok üzgünüm. Çok özür dilerim. Yalvarıyorum beni affet. Bi gün. .N’olur bi gün affet.. Olur mu ?”
Sanırım Kerim’in, Engin Akyürek severleri için ayrı bir yeri var.. Bilemedim..
Kara Para Aşk (2014-2015, ATV)
Yaklaşık iki yıllık bir aradan sonra Ömer Demir karakteriyle karşımıza çıkıyor bu sefer Engin Akyürek. Engin Akyürek’in başrolü Tuba Büyüküstün ile paylaştığı; Sema Ergenekon ve Eylem Canpolat’ın kaleme aldığı, yönetmen koltuğunda ise Ahmet Katıksız’ın oturduğu Ay Yapım imzalı “Kara Para Aşk” ; 54 bölüm boyunca izleyicisiyle buluşuyor.
Ömer Demir’in tipik esas adamlardan farklı olarak; pürüzlü ve aynı zamanda samimi hâli, Engin Akyürek’in yorumlarıyla taçlanıyor böylece..
[youtube]https://www.youtube.com/watch?v=WkkyuK7MMYM&list=PLfEjylKCnCIQAU4jdoIpyiZzdoJlRGhPb&index=41[/youtube]
“Unutmak yok, alışmak var diyorlar. Alışmayacağım!”
Ölene Kadar (2017, ATV)
Fahriye Evcen’in de başrolünde olduğu, Engin Akyürek’in en son yer aldığı dizi projesidir.. Ekran serüveni kısa sürer, belki bir miktar sevenlerini de üzer bu durum tabii. “Dağhan” rolüyle karşımıza çıkan Engin Akyürek, yıllarca nafile bir mahkum hayatı yaşayan bir adamın özgürlüğüne kavuştuğu andan itibaren yaşadığı gerilimli ve buhranlı dönemi gözler önüne sergiler. Belki daha farklı koşullarda karşılaşsaydık Dağhan ile, onu tanımak için daha çok vaktimiz olurdu. Ne yapalım, kısmet değilmiş..
[youtube]https://www.youtube.com/watch?v=Tw8FUHYFWGE&list=PLWvcck0WHdnbfqKwVQvxGHanOD5Ix_PVZ&index=9[/youtube]
“Özgürsün Dağhan..”
Sefirin Kızı (2019- STAR TV)
Sevenlerini yaklaşık iki yıl beklettikten sonra, onları yine tv ekranlarında “Sefirin Kızı” adlı diziyle buluşturdu Engin Akyürek. Başrolünü Neslihan Atagül ile paylaştığı dizinin, yönetmen koltuğunda ise Emre Kabakuşak oturmaktadır. Sancar Efeoğlu adlı yaralı bir adamın, yıllarca süren aşkına kavuşamama hikayesini anlatan dizide; Uraz Kaygılaroğlu, Erdal Küçükkömürcü, Erhan Alpay, Tülin Yazkan, Esra Kızıldoğan ve Edip Tepeli gibi oyuncular yer almaktadır. Başladığı günden itibaren reyting açısından başarılı bir konumda olan dizinin, Engin Akyürek sevenleri için güzel bir buluşma noktası olması ise kaçınılmaz.. Her pazartesi ekran başına geçen izleyici, Sancar Efeoğlu’nun karakter açısından yaşadıklarına şahit olup; ona bir yandan kızarken bir yandan da anlamaya çalışmaktadır. Genellikle insani yönden pürüzlü ve zor rolleri seçen Engin Akyürek’in, Sancar Efeoğlu’na ne gibi başka katkıları olacak ileride gelişecek bölümlerde göreceğiz gibi görünüyor.
Filmleri
Günümüz sisteminin acımasızlığından dolayı daha çok dizilerde gördüğümüz Engin Akyürek’in sinema serüveni de mevcut. İnanıyorum ki bu sistem karşısında daha çok ayakta durmaya çalışıp, dişine göre projeler bulursa onu daha çok sinema ekranında göreceğiz. Görmeliyiz de..
Kader (2006)
Engin Akyürek’i, sinemada ilk olarak Zeki Demirkubuz imzalı “Kader” filminde görüyoruz. Filmde can verdiği “Cevat” karakteriyle birlikte, 2006 ÇASOD oyunculuk ödüllerinde ve 39. SİYAD Türk sineması ödüllerinde “Umut Veren Sanatçı” ödüllerini almıştır.
Bi Küçük Eylül Meselesi (2014)
Yıllar sonra başka bir filmde bu sefer “Tekin” karakteri selamlıyor bizi. Engin Akyürek’in en sıra dışı rollerinden biri.. Yalnız yaşamayı tercih etmiş bir adamın, dengesinin aşkla bozulduğunu yansıtan bir hikâye..
Yalnızlık gerçekten bir tercih mi?
Kerem Deren’in imzasını taşıdığı filmde; Engin Akyürek, başrolü Farah Zeynep Abdullah ile paylaştı.
[youtube]https://www.youtube.com/watch?v=bUe56h6QLeM&list=PL1wuE8-eQ_OoWapy0SxDoiarNIUIPKUdf&index=2[/youtube]
“Aşk mı bu? Olamaz değil mi?”
“Eğer soruyorsan değil demektir.”
Çocuklar Sana Emanet (2018)
Son olarak Çağan Irmak’ın yazıp yönettiği “Çocuklar Sana Emanet” filminde karşımıza çıkıyor Engin Akyürek. İç mimar “Kerem” in çocukluğunun yansımasının yıllar sonra hayatını nasıl mahkum ettiğini, Çağan Irmak’ın farklı gözüyle masalsı bir dünyada izliyoruz böylece. Film için bir şey demek istemiyorum fakat Engin Akyürek bu filmde gösterdiği performansla “Neden bu kadar demleniyorsun?” sorusunu da akla getiriyor izleyicisinin gözünde..
O yüzden daha çok film.. Daha çok film diyorum..
[youtube]https://www.youtube.com/watch?v=-alkoKe48R4[/youtube]
Bir Aşk İki Hayat (2019)
Başrollerini Bergüzar Korel ile paylaştığı filmin yönetmen koltuğunda, yönetmen Ali Bilgin var bu sefer.. Umut adlı genç bir yönetmenin yaptığı bir tercihle bir gecede değişen hayatına ışık tutmaktadır film. Umut adlı bu genç yönetmeni de Engin Akyürek canlandırmaktadır. Yapacağı tercihin arasında, Bergüzar Korel’in canlandırdığı Deniz adında genç bir mimarla tanışan Umut’un; diğer tercihle de uçuruma sürüklendiği bir hayat akışında baş başa kalması; insana dair düşüncelere şevk ediyor. Bizim için asıl olan nasıl bir hayattır sorusunu kendimize sorduğumuz filmde, iki başarılı oyuncuyu izleme zevkine de eriyoruz böylece..
Ve yine daha çok film demeye devam ediyorum..
Bunların dışında, 2006 yılında da Türker İnanoğlu’nun yapımcılığında yönetmenliğini Şakir Gürzumar’ın yaptığı“Romantika” adlı müzikalde yer almıştır. Müzikalde “Çeto” adlı yürekli bir mahalle abisini canlandırmıştır.
Yazıları..
Oyuncuların farklı alanlarda ilgileri olmalarını oldum olası sevmişimdir. Engin Akyürek bu kategorideki oyunculardan biri. Hem de zor alanlardan biriyle karşımızda: Yazmak.. Dolu dolu yazmak..
2015 yılının bir Nisan ayında sessizce “Merhaba!” dedi okurlarına pat diye.. Bu durum izleyicisi için sürpriz olurken, başka bir kitle de onu yeni yeni tanımaya başladı böylece. Göze hitap etmek başka yüreğe hitap etmek başka elbet. Şimdiden 20 tane öyküsünü armağan etti bile bizlere.
Bana kalırsa yazdıkça çoğalan insanlardan Engin Akyürek. Sevda gibi.. Paylaştıkça nasıl çoğalıyorsa, Engin Akyürek de kelimeleriyle çoğalıyor sevenlerinin karşısında.
Engin Akyürek’in farklı kurgulara sahip öykülerini merak edenler, eski yazılarına “Kafasına Göre” derginin resmi sitesinden ulaşabilir; gelecek öykülerini de yeni sayılarında bulabilirler. Ben yazılarını seven biri olarak; Engin Akyürek’in bu yazılarla birlikte sevenleriyle bir köprü kurduğunu, sevenlerinin de onu daha iyi tanıdıklarını düşünenlerdenim. Çünkü cümleler insanın kimliğidir bana göre.
İşte Engin Akyürek’in cümlelerinin birinde, saklanan kimliği..
“Çay içmek, martıları kıskanmak çok kolaydı galiba.. En zoru da insan olmaktı.” (Konuşan Kafalar, 2015)
Dergideki Yazı Başlıkları
“Düş Olup Düştüm Düşlerimin Peşime” (2015, Nisan-Mayıs)
“Konuşan Kafalar” (2015, Haziran – Temmuz)
“Bi Tebessüm Halinde” (2015, Ağustos – Eylül)
“Havada Anıların Kokusu Var” (2015, Ekim – Kasım)
“İçimdeki Çocuk” (2015, Aralık)
“Aşk Üzerine Küçük Bir Öykü” (2016, Ocak – Şubat)
“Sessizlik” (2016, Mart – Nisan)
“Koku” (2016, Mayıs – Haziran)
“Yaşlı Teyze” (2016, Temmuz – Ağustos)
“Misket” (2016, Eylül – Ekim)
“Gözlerinde Bulut Saklıydı” (2016, Kasım – Aralık)
“Kardan Adam” (2017, Ocak – Şubat)
“Ahmet Oğlu Hasan” (2017, Mart – Nisan)
“Gitmek” (2017, Mayıs – Haziran)
“Bizim Alman Kurdu” (2017, Temmuz – Ağustos)
“Merhaba” (2017, Eylül – Ekim)
“Bence Sefa” (2017, Kasım – Aralık)
“Bir Gece” (2018, Ocak – Şubat)
“Kör Talih” (2018, Mart – Nisan)
“Öykülerde Buluşalım” (2018, Mayıs – Haziran)
Tabii bununla da kalmıyor.. Bir de bu güzel yazılarını, kitap olarak bizimle buluşturuyor. “Sessizlik” adını verdiği kitapta, 21 öyküsüyle yeniden buluşuyoruz ve ona dergi vasıtasıyla ulaşamayan insanlara da birer şans veriyor Engin Akyürek böylece..
https://pigmelaf.com/engin-akyurekin-yureginden-dokulen-21-oyku/