Börü – “Mahşerin Ayak Sesleri”
4 Nisan 2018’de Börü‘nün 5. Bölümü kafa karıştıran bir başlangıç yaptı. Finale bir kala her şey biraz daha hızlanıyor ve konuk oyuncular diziye renk katmaya devam ediyor. Finale 1 bölüm kalmasının hüznü ile Börü 4. bölümü inceleyelim;
Adı “Mahşerin Ayak Sesleri” olan bölümün giriş sahnesinde Zafer Algöz yani Osman Alan’ı gördük. Tam karşısında Kemal var, dışarıda ise Kaya ile Turan beklemekte. Osman Paşa’nın konuşmaları bir vatansever asker görüntüsü çiziyor ancak Kemal onu öldürmeye kararlı duruyor. Farklı ve kafa karıştırıcı başlangıç ile ekrana kitlenip kaldık.
“Osman Alan, savaşmadan ölmez!”
Kemal’in bir görev başında olduğunu bir önceki bölüm anlamıştık ancak öldüreceği kişinin durumu tam bir muammaydı. İyi bir asker ise neden öldürüyor değilse Osman Alan neden böyle konuşuyor? Kemal öldürmeye niyetli ve Osman Paşa ise buna itiraz etmiyor hatta ipucu da veriyor. Sahnede şahane ikili diyalog geçiyor. Kaya’nın son anda plan bozma durumunda hafif bir sinir krizi geçirmek mümkün.
Tam o esnada şef ve ekibin geriye kalanları ise aniden çıkan bir operasyon içinde. Neler olduğunu anlamak zor geliyor. Üstelik bu sahnede Şef’in Kemal, Turan ve Kaya konusunda bir şey bilmediğini de anlamış olduk. Ortalık bölüm adı gibi tam bir mahşer alanı!
“İçimde kötü bir his var!”
Beş gün önce kaybolan bir mühimmat aracı bulundu ancak etrafta kimse yok ve silahların hepsi orada. Kimse bu durumu anlamlandıramadı. Bina ise boş görünüyordu.
“Her cenazede ben de öldüm.”
Paşa kendini kesiyor biz de Kemal’in ifadesinde onu izliyoruz. Osman Paşa bu bölüme damgasını vuran sözlerinde şöyle diyor; “Ben ömrüm boyunca beraber çalıştığım birçok adamımı bayraklara sarıp toprağa verdim, Kemal. Her cenazede ben de öldüm. Uzuvlarını kaybeden askerlerimi gördüm ben. Her biri ruhundan birer parça koparır gibi kollarını ve bacaklarını kaybettiler. Kör olan oğullarımla beraber ben de kör oldum. Biz bu devlete kalkan olduk. Öldük öldük dirildik. Vatan sağolsun dedik gıkımız çıkmadı. Ama şimdi yaşanan şu kalleşliklerden sonra tertemiz Anadolu çocukları boşuna mı öldüler diyorsun? Boşuna mı şehit oldular?”
“İrfan ve benim gibiler çok yalnızız. Bizim elimizde sadece vatan kaldı. Bir tek vatan!”
Ve bu sözlerden sonra Kaya bir anda içeriye girdi. Bizim ne olduğunu anlayamadığımız bu sahnede ölüme engel olmaya çalıştı ancak planı bizim gibi o da pek bilmiyordu. Sonuç ise şaşırtıcı oldu.
Diğer tarafta hala birilerini göremeyen ekibi kötü bir sürpriz karşıladı. Karanlığın içinden bir silah ve bomba! Sonrasını tahmin etmek zor değil. Şehit yok ama yaralı var. Ve Asena’nın bir dövüş sahnesinden sonra ölecekken Barbaros sayesinde kurtuluşunu izledik. Her yer bir anda cehenneme döndü. Canım Barbaros!
Biz Paşa öldü derken bir arabada göründüler. Hala neler döndüğünü tam anlamasak bile Paşa’nın sözleri pek sevilir cinsten değil. Açık açık bir kıyametin yaklaştığını söylüyor. Buna mahşer demek daha doğru olabilir.
Patlamadan çıkarılan adamı paylaşmak isteyenler var. Ama niyetleri konusunda biraz şüpheliyiz. Belli ki bu adam fazla değerli birisi ancak dilini ve ırkını konuşmadığı için anlamıyorlar. Tek bir gün var. Konuşturmak için tek bir gün! Çözülemeyen bir teknoloji ve konuşmayan bir adamdan fazlası yok.
“Terminatör 2!”
Kemal, Şef’i arıyor ve “Filmi bende izledim, Terminatör 2.” diyor. Şef’in gözü dönüyor dönmekle de kalmayıp ekibi bir güzel fırçalıyor. Biz plandan neden onun haberi yoktu diye düşünürken Osman Paşa bu durumu “Her yaptığını biliyorlardı,” diyerek açıkladı. Üstelik bir teorisi daha var Paşa’nın. İrfan Başkan için tutukluluğu bitecek ancak bu durum bir felaketin habercisi olacakta diyor.
“Çamur tutmayanı kana batırırlar”
Zafer Algöz’ü bu bölüm bol bol izledik. Paşa beklemediğimiz kadar sert çıktı. Söyledikleri de bir mahşerden daha fazlası gibi duruyordu.
Tutuklu olan ve dili çözülemeyen adamı almak için Ankara’dan geldiler. Bir taraftan ise bu arada kaçmayı başaran Kaya var. Kaya’nın nefes kesici koşturma sahnesi fazla iyiydi. Yakalandı, yakalanacak derken Kaya görevini başarıyla tamamladı.
“Cehennemi gördüm ben!”
Bu sözler Turan’dan çıkıyor. Sorgu odasındaki tutukluyu konuşturmaya kararlı olan Kemal’e yapacakları için Asena engel olmasın diye bunları söyledi. Ve vicdanı ile bir hesaplaşma içine giren Asena bu durumda kendi doğrularını geride bırakmak zorunda kaldı.
Asena sorgu odasının kameralarını kapattı ve Kemal beklenmeyen bir işkence yöntemi uyguladı. Tutuklunun ellerini iş göremez hale getirdi. Bu öfke krizi falan değildi. Beklediği oldu ve tutuklunun ağzından dökülen “Son yazınız olacak.” cümlesi ile alacağını almış oldu. Daha fazlasına gerek yoktu.
Osman Paşa’nın dediği oldu. İrfan Başkan ansızın bir gece serbest bırakıldı. Ve mahşerin bir adım ötemizde olduğuna bu sahne ile emin olduk. Planlardan haberdar olmayanlar bu duruma sevinirken, diğerleri için bu durum pek mutluluk sebebi olamadı. İrfan Başkan’ın bu sahnesi az çok haberleri izleyenlere tanıdık gelmiştir. Gerçekte bir örneği mevcut. Biz acaba Engin Alan mı diyoruz belki siz başkasını düşünmüşsünüzdür.
Bölüm sonu İrfan Başkan’ın çıkışı olmadı. Kaya’nın bir arabadan inen silahlı adamları görmesiyle bitti. Bu durum diğer bölümde nasıl bitecek merak konusu! Çünkü Kaya’nın üzerinde silah yok. Ve bölüm burada bitti. Bize de ne yazık ki final bölümü olan 6. bölümü beklemek kaldı.