Bloody Mary Gerçek Mi?
Gece yarısında aynanın karşısına geçip adını söyleyerek çağırdığınızda aynada beliren ve boynunuzu keserek ölümünüze neden olabilecek korkutucu kadının hikayesine bir yerlerde denk gelmişizdir. Denemek istemiş hatta denemiş bile olabilirsiniz.
Şehir efsanelerinin en korkutucu hikayelerinden birisi olan ve hatta gerçek olduğu varsayılan hikayelerini derledik. Konumuz Bloody Mary.
1800’lü yıllarda ailesiyle beraber yaşadığı söylenen Mary adında genç bir kız varmış. Mary kısa sürede hayatının aşkını bulmuştur ve evlenmeye karar vermişlerdir. Mary, düğünden kısa bir süre önce rahatsızlanarak ani kalp durması yaşamıştır. Tıp o dönemlerde ilerlemediği için doktorlar genç kızın öldüğünü söylemişlerdir. Beklenmedik bu gelişme karşısında aile kızlarının öldüğüne inanamamışlardır.
Bu nedenle kızın cenaze töreni esnasında kızın parmağına bir ip bağlamışlardır ve bu ipin diğer ucunu da bir çana bağlamışlardır. Eğer genç kız yaşıyorsa çanın çalacağını ve kızlarını mezardan kurtaracaklarına inanmışlardır. O gece çok üzgün olan aile acılarını dindirebilmek için kasabada ki bara gitmişlerdir. Sabaha karşı eve dönerken tekrar kızlarının mezarının olduğu bölgeden geçmişlerdir ve çanın orada olmadığını fark etmişlerdir. Ailesi mezarı açmak için harekete geçmişlerdir. Tabutu dışarı çıkardıklarında kızlarının tabuttan çıkabilmek için çabaladığını ve tırnaklarıyla kazımaya çalıştığını görmüşlerdir.
Mary’nin elleri ve tırnakları parçalanmış ve tabut kan olmuştur. Var gücüyle tabuttan çıkmaya çalışsa da genç kız havasızlıktan ölmüştür. İnanışa göre Mary’nin ölüm yıl dönümünde aynanın karşısına geçip üç kere ‘’ Bloody Mary’’ derseniz hiç giymediği gelinliği ile aynada belirir ve ölümünüze neden olur. Mary’nin size görünmesi için karanlık bir sırrınız olması gerektiğine de inanılır.
‘’Pek çoğumuz bunu denemişizdir ve bir şey olmamıştır. Belki de doğru yer-zaman da değildir. Tedbiri elden bırakmamak gerekir.’’
-
Mary Bloodsworth
1700’lü yıllarda Amerika’nın Salem kasabasında yaşayan Mary Bloodsworth adında bir kadın vardır. Kimisine göre çocuğuyla yaşayan yalnız bir anneydi. Kimilerine göre de karanlık büyülerle uğraşan bir cadıymış. Salem’de 1690’lı yıllarda başlayan cadı avcılığı masum pek çok kadının ölümü ile sonuçlandı. Salem kasabasında küçük bir kızın sara nöbeti geçirerek ölmesiyle başlamış sonrasında bütün kasabaya yayılmıştır. İnsanlar benzer krizler geçirerek rahatsızlanmaya başlamışlardır. Bunların sonucunda kasabada cadı avı başlamıştır.
Kasaba halkı pek çok kadını suçlamış ve on dokuz kadının cadı olduğu şüphesi ile yakılmaya başlanmıştır. İnanışa göre Mary Bloodseorth’de bu kadınlardandı ve cadılıkla suçlandı. Korkunç bir şekilde bebeğinin öldürülüşü izletilmiştir. Sırayla kasaba halkı Mary’nin yüzüne bıçak ile birer birer kesik atmaya başlamışlardır ve aynadan kendisine de bu olay izletilmek zorunda bırakılır. Genç kadın acılar içinde kan kaybından ölür. Bu esnada ruhu aynaya hapsolur ve yıllar içerisinde herkesi tek tek avlamaya başlar. Ölümünden sonra bazı günler doğru çağırırsanız sizi ziyarete gelir.
Peki sizce bu şehir efsanesinin gerçek olma ihtimali nedir?
- Supernatural dizisi de bu şehir efsanesini konu alan bir bölüm çekmişlerdir. (1.Sezon 5.Bölüm)