Benim Yeşilim Senin Kahverenginse… Hepimiz Renkleri Aynı Mı Görüyoruz?

Benim Yeşilim Senin Kahverenginse… Hepimiz Renkleri Aynı Mı Görüyoruz?

Zaman zaman hepimiz renk konusunda anlaşmazlığa düşmüşüzdür. ‘Kırmızı mı? Kahverengi mi? Yoksa vişne çürüğü mü?’ Biz karşı tarafın renkleri bilmediğini düşüneduralım olayın hepimizin renkleri algılamasındaki farklılıktan kaynaklandığını bilim bize fısıldadı.Biz de Pigmelaf.com Sosyal İçerik Platformu olarak bunu bir araştıralım dedik.

Görmenin ilk koşulu ışıktır.İnsan gözü tarafından görülebilen ışık aralığı yaklaşık olarak 400 nm ile 700 nm dalga boyu arasındadır ve gördüğümüz tüm renkler bu aralıkta oluşur.

Renk ışığın yansıması sonucu oluşur.Işık dalgaları bir nesneye çarptığında ışığın bir kısmı yansır. Yansıyan ışığın dalga boyuna bağlı olarak biz o nesneyi belirli bir renkte görürüz.Işık yüksek dalga boyunda yansırsa kırmızımsı düşük dalga boyunda yansırsa morumsu renkte görürüz.

Gözde çubuk ve koni hücreleri vardır.Çubuk hücreleri tek tip ve renklere karşı duyarlı değildir.Düşük ışıklı ortamlarda, renkleri grinin tonları olarak görmemizi sağlar. Koni hücreler ise parlak ışığa ve renklere duyarlıdır. 3 tip koni hücre bulunur. Bunlar kırmızı, yeşil ve maviye karşı duyarlıdır. Gözümüz bu ana renkleri ve bu renklerden oluşan ara renkleri koni hücreleri sayesinde algılar.

Koni hücrelerinin 3 tip olması ve renklerin bu hücrelerle algılanması mekanik bir süreç.Bazı bilim adamlarına göre renk algısının oluşmasında sadece nesneden yansıyan ışığın dalga boyu değil pek çok etken rol oynuyor.

Bu etkenlerden biri fiziksel farklılıklarımız.Bir çoğumuzda 3 tip koni hücre var ancak her birimizde koni hücrelerin toplam sayısı değişkenlik gösteriyor.Üstelik bu hücreler eşit sayıda da dağılmış değil.Yani bazılarında kırmızı rengi algılayan hücreler fazlayken bazılarında maviyi algılayan hücreler daha fazla.

Bazı insanlarda ise koni hücrelerin bir ya da birkaç tipi eksik ya da sağlıklı çalışmıyor. Bu durum renk körlüğü olarak da biliniyor ve bu durum insanların belirli renkleri algılayamamasına neden oluyor.

Çok sayıda farklı renk tonunu algılayan insanlar da var ve bu insanlara 4 renk anlamına gelen tetrakromat deniyor. Tetrakromatlarda 3 yerine 4 tip koni hücresi var. Bizim ayırt edemediğimiz, birbirinden farklı tonları da ayırt edebilirler. Bizim yeşil diyip geçtiğimiz bir renk tetrakromata göre pembe olabiliyor.

Sosyal medyada elbise fotoğrafına hepiniz denk gelmişinizdir ve çevrenizle fikir ayrılığına düşmüşünüzdür.İnsanların bir kısmı ekranda gördüğü elbisenin kötü ışıkta aydınlatılmış, açık renkli (beyaz-sarı), bir kısmı daha aydınlıkta duran koyu renkli (mavi-siyah) elbise olduğunu düşünüyor.

Renkleri Farklı Görmemiz Neyden Kaynaklanıyor?

Sinirbilimcilere göre o anki ruh haliniz, anılarınız, duygularınız, önyargılarınız, kişisel farklılıklarınız renkleri nasıl algıladığınızı etkiliyor. Pek çok bilim insanı aynı nesneye bakan, her ikisinin de gözüne aynı dalga boyunda ışık vuran iki insanın iki farklı renk görebileceğini belirtiyor.

Kirazın, elma şekerinin, şarabın ya da kanın kırmızısı hepimiz için aynı mı? Sizin koyu kırmızınız başkasının canlı mavisi olabilir mi? Kimin, neyi, nasıl gördüğünü şu an tam olarak bilemiyoruz ama ileride öğrenebiliriz belki. Kim bilir?

Kbuse

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir