Tarihe Adını Altın Harflerle Yazdıran 10 Şahane Kadın
[WPGP gif_id=”891″ width=”600″]
8 Mart 1857 yılında New York’ta bir tekstil fabrikasında kırk bin işçi çalışma koşullarının iyileştirilmesi için greve çıktı. Polis, grev yapan işçilere saldırıp onları fabrikaya kilitledi ve fabrikanın önüne barikatlar kurdu. Ancak bu kurdukları barikat, fabrikada çıkan yangın sonucu işçilerin kaçamamasına ve 129 kadın işçinin bu yangında ölmesine neden oldu.
Almanya Sosyal Demokrat Partisinin öncülerinden Clara Zetkin, 26-27 Ağustos 1910 yılında Kopenhag’da gerçekleşen Uluslararası Sosyalist Kadınlar konferansında, 8 Mart 1857 yılında fabrika yangınında ölen kadınların anısına 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılmasını önerdi ve bu öneri oy birliği ile kabul edildi.
Türkiye’de ilk olarak 1921 yılında kutlanmaya başlayan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün yıldönümünde tarihe adını yazdıran kadınlardan bazılarını sizin için derledik.
1-Afife Jale
Afife, Hüseyin Suat’ın Yamalar adlı eserinde Emel adında bir rolü üstlenerek Türk tiyatrosunda sahneye çıkan ilk Müslüman kadın olarak tarihe geçmiştir.
Afife’nin bu rolü almasındaki etken; Eliza Binemeciyan’ın yurt dışına kaçmasıdır. Kaçan oyuncunun yerine yeni bir oyuncu bulunması için sınavlar düzenlendi. Şehir tiyatrolarına girmek için hazırlanan sınavlara katılan Afife, bu sınavı kazanarak Jale takma adıyla sahnede yer almıştır.
2-Sabiha Gökçen
Atatürk’ün manevi kızlarından biri olan Sabiha Gökçen, 1937 yılında Dersim Harekatı’nın hava saldırısı safhasında yer alan Dünya’nın ilk kadın savaş pilotu ve Türkiye’nin ilk kadın pilotu olarak tarihe adını yazdırmıştır.
Sabiha’ya 19 Aralık 1934 yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından, gökyüzüne bağlı anlamına gelen Gökçen soyadı verilmiştir.
3-Nesrin Olgun Arslan
Atlas Okyanusu ile Kuzey Buz Denizi’ni birleştiren, Büyük Britanya Adası’nı Fransa’dan ayıran Manş Denizi’ni yüzerek geçen ilk Türk kadını; Nesrin Olgun Arslan’dır.
Nesrin Olgun Arslan hırçın dalgaları ve buz gibi suyuyla ünlü olan denizi tam 15 saat 47 dakikada geçmiştir.
4-Prof. Dr. Remziye Hisar
Türkiye Cumhuriyet tarihinin ilk kadın kimyageri olan Remziye Hisar aynı zamanda Fransız Sorbonne Üniversitesi’nden mezun olan ilk Türk kadındır.
Sorbonne Üniversite’sinde Madam Curie gibi tanınmış isimlerden ders aldı ve 1933 yılında Paris’te Kimya Doçenti oldu. Ardından 1936 yılında Prof. Arndt ile yaşadığı anlaşmazlıklar nedeniyle oradan ayrılıp ülkeye dönüş yaptı.
Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği kurucu üyelerinden olan Hisar, 1959 yılında İTÜ Maden Fakültesinde Kimya Profesörü oldu.
5-Fatma Aliye Topuz
Ahmet Mithat Efendi’nin öğrencisi Fatma Aliye Hanım, ilk Türk kadın romancı olarak tarihe geçmiştir.
Edebi hayatı, 1989 yılında Georges Ohnet’in Volente isimli romanını çevirmesiyle başladı ve ünlü yazar Ahmet Mithat Efendi tarafından Türcüman-ı Hakikat gazetesinde çabalarından dolayı övüldü.
Çevirilerinde Mütercime-i Meram adını kullanan Fatma Aliye Topuz’un ilk eseri 1892 yılında yayınlanan Muhadarat adlı romandır.
6-Helena Rubinstein
Kozmetik dünyasının temellerini atan Helena Rubinstein’in, ‘Çirkin kadın diye bir şey yoktur, sadece tembel kadın vardır.’ sözü en çok bilinen sözlerindendir.
Kendi hazırlayıp kullandığı kremlerle cildi güzelleşen Helena etrafındaki kadınların ilgisini çekmiştir. Güzelliğin önemini önce etrafındaki kadınlara, sonra ise tüm kadınlara anlatmış ve sırrını merak eden kadınlara kendi hazırladığı kremleri satmaya başlamıştır.
Dünya’nın ilk uluslararası kozmetik şirketini kurmuş ve Kozmotolojinin bir bilim dalı olması için mücadele etmiştir.
7- Anne Frank
Almanya’daki Yahudi Soykırımı’nın simge isimlerinden Anne Marie Frank yazdığı günlüklerle soykırımın acı yüzünü ortaya çıkarmıştır.
Yahudi olan Anne Frank, 14 yaşındayken ailesiyle birlikte Otto Frank’ın Prinsengracht’taki ofisinin gizli bir bölmesinde saklanmaya başlar. İki yıl boyunca orada ailesi ve aile dostlarıyla birlikte saklanan Frank’ın günlüğünde bahsettiği Gizli Oda’nın orası olduğu düşünülmektedir.
Ölümüne kadar umudunu yitirmeyen Frank, ihbar edilmiş ve kardeşiyle birlikte gönderildiği kampta tifüse yakalanarak hayatını kaybetmiştir.
8-Rahibe Teresa
1910 yılında Üsküp’te doğan Agnes Gonca Boyacı, 18 yaşında rahibe olmaya karar verdi. Hindistan’daki Loretto Hemşirelerine katıldığı dönem Teresa ismini aldı.
Hayırsever Misyonerler Cemaati’nin kurucusu olan Rahibe Teresa’ya yaptığı hayırsever işlerden dolayı 1979 yılında Nobel Barış Ödülü verildi.
Rahibe Teresa’nın iki hastayı iyileştirmesi, azize olması için gerekli iki mucize olarak kabul edildi ve 2016 yılının 4 Eylül’ünde, Papa Franciscus tarafından azize mertebesine erişti.
9- Agatha Christie
Yazar olma niyeti olmayan ama kendisine dedektif hikayesi yazma konusunda meydan okuyan kız kardeşine yapabileceğini göstermek isteyen Agatha Christie, Belçikalı dedektif Hercule Poirot karakterinin yaratıcısıdır.
Dünya’da İncil ve Shakespeare’ın kitaplarından sonra en çok okunan kitapların yazarı olan Agatha Christie’nin 80 tane polisiye, Mary Westmacott takma ismiyle yayınladığı 6 tane aşk romanı vardır.
10-Marie Curie
Dünyaca ünlü Polonyalı kimyager ve fizikçi Marie Curie Nobel Ödülü’nü almış ilk kadın bilim insanıdır. Aynı zamanda Avrupa’da fizik dalında doktora alan ilk kadındır.
Sırf kadın olduğu için bir süre üniversitelere kabul edilmemiştir. Ancak sonrasında Avrupa’nın en üst düzey üniversitelerinde birinde ders veren ilk kadın da kendisidir.
Radyoloji bilimin kurucusu olan Curie Radyum ve Polonyum elementlerini keşfetmiştir. 19. yüzyıldan kalma defterleri bile halen radyoaktiviteye sahiptir ve korunmasız olarak incelenmesi mümkün değildir.