Börü – “Bazen Canavarlar Kazanır”
Beklenen dizi Börü geçen hafta yayına girdi. Aylar öncesinden dizinin ilk tanıtımı ekranlara yansıdığında, Alper Çağlar adını görmek benim için büyük bir heyecan dalgası yarattı. Dağ Filmi ile Türk Sineması’na yeni bir kalite getiren gizemli Alper Çağlar sonunda televizyon ekranlarına geliyordu. Geliyordu gelmesine de nasıl geliyordu? Çok derin düşünmeyin, yürüdü geldi. 🙂
Börü için yayınlanan ilk tanıtım fragmanı tek kelime ile mükemmeldi. Yaklaşık olarak iki sezondur her kanalda bir tane bu tarz dizi var ancak Börü farkını göstermeye hazırdı.
Börü’nün ilk bölümünde yaşananlara bir giriş yapmadan dizinin adı konusunda henüz bir fikri olmayanlara kısa bir açıklama yapalım;
Börü, kurt anlamına gelmektedir ancak bu isim kutsal bir kurdu temsil etmektedir. Yiğit, güçlü, koruyan ve aynı zamanda yalnız kalan bir kurt. Tüm sürüyü koruyan ancak sürüden uzak kalan kurt tabiri de dizide geçmektedir. Aynı zamanda Ergenekon destanında efsaneleşen ve kutsal bir anlamı olan kurt olarak da Börü adı kullanılmaktadır.
Her dizinin ilk bölümünde ağır bir işleyiş olur. Karakterleri anlamaya çalışırsınız hatta ilk bölümler genellikle sıkıcı olur ancak burada öyle değildi. Üzerinden çok zaman geçmeyen Reina Katliamının o iğrenç yüzünü bize göstererek diziye giriş yapıldı.
İşte tam olarak burada diyoruz ki; Bazen canavarlar kazanır.
Serkan Çayoğlu için izleyenler bu bölümde biraz hayal kırıklığına uğramış olabilir ancak saldırı da büyük bir kayıp veren çömezimiz sonlara doğru güzel bir giriş yapıyor
Bölümün geri kalanında operasyonlar haricinde telsiz kodu 34 50 olan Polis Özel Harekât Timi’nin arasındaki farklı dostluk ilişkisini izliyoruz ancak bu dizide aptal bir kadın karaktere yer yok. Tam aksine Ahu Türkpençe’nin canlandırdığı Asena Tümer Börü’nün önemli karakterlerinden. İlk bölümde çözülemeyen hafif bir aşk havası var ancak esas gizemli olan Asena karakterinin hayatı olacak gibi duruyor.
Börü’nün lideri Behçet Şef ise canımız, cananımız. Mustafa Kemal Atatürk sevdası ile ilk bölümde beni fazlasıyla kendisine âşık etti. Replikleri, tavırları ve Dağ2 filminden kalan bir özlemle sahnelerini dört gözle bekledim. PARTİ KUR OY VERELİM BEHÇET ŞEF!
Özel harekâtın üç başkanından biri olan İrfan Başkan ise tutuklu bir asker olarak karşımızda. İrfan Başkan, sahte belgelerle tutuklanan ve ona rağmen vatanı için hala umut besleyen bir asker. Son sahne de öyle bir kelam ediyor ki; ayağa kalkıp “AL BENİ DE GÖTÜR BAŞKAN!” diye bağırmak istiyorsunuz. İşte bu da Börü’nün senaristlerinin başarısı. Abartı olmadan gerçeğe en yakın şekilde ve tereddüt etmeden açık bir halde gerçekleri dile getirmeleri sizi de hikâyeye katmayı başarıyor.
Oyuncu kadrosu ve oyuncularının başarılı olması Börü’nün olumlu taraflarından bir tanesi. Aynı zamanda kısa süreli dizide izleyebileceğimizi böylece anlayabiliyoruz.
Börü, şuan televizyonda yayınlanan diziler arasında fazla cesur ve gerçeğe yakın bir çizgi çiziyor.
Dizinin ilk bölümü reytinglerine çok takılmamak lazım. Sadece 6 bölüm olacak diziyi büyük bir kesim de bölümler bittiğinde izleyecek. Bana kalırsa çok şey kaçıracaklar.
İlk bölümün birkaç sahnesi 2014 yılının Diyarbakır’ında geçen dizinin, her bir bölümü neredeyse 1 ayda çekildiği için görsel anlamda inanılmaz bir kalitesi var. Diyaloglar özenle hazırlanmış ve sadece bir saatlik süre içinde dolu dolu sahneler ile gözünüzü kırpmadan izleyebiliyorsunuz.
Ve son sahne gelir…
Görüş odasındaki Mustafa Kemal Atatürk’ün gökyüzüne bakan fotoğrafının kaldırılmasına üzülen İrfan Başkan’a, Behçet Şef’ten büyük bir Atatürk fotoğrafı ile ilk bölümü bitiriyoruz.